ARD, Uber ihlallerini ve PBefG değişikliği hakkında ayrıntılı olarak haber veriyor.
Uber ortaklarının günlük olarak yürürlükteki yasaları ihlal ettiği iyi bilinmektedir ve şimdi ARD „Mittagsmagazin’de“ etkileyici bir şekilde bu ihlaller belgelendi. On dakikalık bir video da aynı zamanda Yolcu Taşımacılığı Yasasında (PBefG) yapılması planlanan değişiklikle bağlantıyı da kuruyorlar.
Konu iki bölüme ayrılmış olarak veriliyor. İlk olarak, bir Uber sürücüsü, tüm yasal ihlalleriyle birlikte günlük çalışma hayatı hakkında anonim olarak bildirimde bulunuyor, daha sonra, Yolcu Taşıma Yasasında (PBefG) planlanan bir değişikliğin, sırf iş modellerinin mevcut yasal duruma uymaması nedeniyle neden tam olarak bu tür şirketlerin önünü açması gerektiği sorgulanıyor.
Berlin’li bir Uber sürücüsü, haftanın yedi günü ortalama 13:00 ile gece yarısına kadar araç kullandığını söylüyor. Kendisi için on euro’luk bir turdan geriye kalanları hesaplıyor: Uber’in “yaklaşık yüzde 30 ila 35”, Limuzin şirketi ise yüzde 45 aldığını bildiriyor. Şoföre de “üç ila dört Euro“ kaldığını söylüyor. Ama yine de buna değiyor: Devletteb 700 Euro yardım aldığını ve 450 Euro bazında kayıtlı olarak olduğunu aktarıyor – haftanın 84 saati hesaplanmış, unutmayın – ama Uber’le çok daha fazla kazanıyor, yaklaşık 1.500 Euro. Bu yüzden düzgün çalışmadığını kendisi kamera önünde itiraf ediyor. Sürücüye göre, çoğu Uber şoförü olarak devletten para alıyor ve kaçak para kazanıyor. Şirkete geri dönme ve ara verme zorunluluğu onun için sorun olmadığını bildiriyor. „Kontrol de edilmiyor.“
Hanımı ve çocukları için hiç zaman olmadığını ve onlarla hiçbir şey yapamadığını, “Sadece evde uyumaya gidiyorum, bir şeyler yiyorum ve sonra işe dönüyorum“, diyor.“ Masa tenisi veya yüzme gibi boş zaman aktivitelerine de bu nedenle de vakti olmuyor.
ARD, bu iddialarla Uber’le yüzleşti, ancak yazılı bir açıklamada basın sözcüsü: „Limuzin ortaklarımızın tüm geçerli kural ve yasalara uymasına büyük önem veriyoruz. Onları da bunu sözleşme ile yapmaya mecbur tutuyoruz. Sunulan çalışma koşulları, doğru olsaydı, standartlarımızın açık bir ihlali olurdu. Böyle bir davranıştan haberdar olursak eğer, uygun sonuçlar çıkarırız ve muhtemelen böyle bir ortaktan ayrılırız“, diyor.
Stüdyo sunucusu için, bu tür gerekçeler “insanların yeterince yakından bu konuya bakmadığının” açık bir kanıtıdır, bu nedenle Federal Ulaştırma Bakanlığı’na “bir şeylerin ayarlanması gerektiği” görülmektedir. [Bakanlık] Uber, Moia, Free Now & Benzeri gibi sağlayıcıları boşluk yasal gri alandan çıkarmak istiyor. Bu yüzden bakanlıkta bir yasa tasarısı üzerinde çalışıyorlar.“
Sonraki bir makale de daha sonra sözde havuzlama trafiğine gelecekte izin verilmesi gerektiğini açıklıyor. Şimdiye kadar, sadece bir deneme hükmü şeklinde faaliyetleri vardı. Moia sözcüsü, bunu ARD kamerası önünde memnuniyetle karşılıyor, Uber ve Benzeri yakınlığı nedeniyle büyük ölçüde eleştirilen FDP trafik uzmanı Daniela Kluckert, taslağı durgunluğun temeli olarak görüyor. „Bir yandan, yenilikleri sokaklara taşımak isteyen şirketler için kötü, ancak her şeyden önce kullanıcılar için kötü“, diyor.
BVTM’den Herwig Kollar taksi tarafı olarak konuşuyor. Platform operatörleri ve alt yüklenicileri için asgari sosyal standartların belirlenmesini istiyor. Bu aynı zamanda SPD’nin bir talebidir, ancak Mittagsmagazin’de SPD trafik uzmanı Detlef Müller’in eleştirdiği gibi koalisyon ortağı CDU / CSU ile anlaşmak mümkün olmadığını bildiriyor.
CDU’dan Steffen Bilger daha sonra canlı bir röportajda bunun neden reddedildiğini açıklıyor. Bilger, Ulaştırma Bakanlığı’nda Devlet Bakanı ve PBefG’de yapılması planlanan değişikliğiyle ilgili zor bir görevden bahsediyor. Bu nedenle hala görüşmelerde bulunduklarını ve bunun için bir çözüm arama komitesi kurduklarını anlatıyor. Şimdi uygulanabilir bir uzlaşma bulunmasını arzu ediyor.
Bilger için yeni hareketlilik tekliflerine yasal bir temel verilmesi önemlidir, oysa sosyal standartlar ve bunların mevcut ihlalleri halihazırda mevcut mevzuatla cezalandırılabilir. Bunun için belediyeleri gelecekte daha sorumlu hale getirmek istiyor. Mevcut çoğunlukla şikayetler, esas olarak kontrol yükümlülüklerine uyulmadığında ortaya çıkmaktadır.
Bilger, kayıt dışı kaçak çalışma sorusu sorulduğunda, bunun sadece yeni sağlayıcılar için değil, taksi sektörü için de bir sorun olduğunu vurguluyor. Amaç, yeni dijital olanaklar sayesinde bunu daha iyi çözüleceğine inanıyor.
Bu haber geçen Cuma ARD-Mittagsmagazin’de yayınlandı ve bu Link‚ten ulaşılabilir.